muhafazakarlığın artık dört duvar arasında kalması gerekirken zehirlediği anne, eşine ses çıkaramayan ama içten içe eriyen ve kızı için ölüme giden bir baba, kader denilen ama insanların hala algıladığı gibi olmayan bir hayata boyun eğen bir abla ve bütün bunların arasında açan bir çiçek camino...
11 yaşında bir kız hayatı ne kadar sevebilir ne kadar anlayabilir ise bir anne muhafazakarlığın arkasında bu kadar dramaya sebep olabilir diye yorumlarken ben film hakkında okuduğum yorumlarda aslında Hristiyanlık dininde tarikatçilik vurgulanıyor hangi din olursa olsun tarikat olayının aslında nefret edilesi iğrenilesi bir durumu bulunmaktadır...
Film böyle ağır ağır akarken böyle anneye tarikata iyice bir saydırıp döktürürken ben bir amca çıka geldi Camino'nun babası...
Baba faktörü burada çok önemliydi hayatın dengesinden midir bilmiyorum her eve lazım bir karakter halindeydi.
Sır Gizleme Kutusu, kızını anlaması önemli olanın onun mutluluğunun olması ve hastanede müzik kutusunu saklaması ve en sonda onun çaldığı sahne ama en önemlisi kaza anı kanımı dondurdu ama iyi mesaj verilmiş gerçekten sevenler bir gün buluşuyor baba kız son sahnede cennette diyelim yine buluştular aslında bu hikayede mutlu sonla bitti...
inanmak ve reddetmek arasında hoşgörü ile sömürü arasında boyun eğmekle isyan arasında geçen bir film...Film 2 saat 23 dakika sürüyor ve bir İspanyol filmi...
Anne karakteri çok iyi çizilmiş ve vurgulanmış. İnanan hatta tarikata karışmış kendini her şeyi bilen bir kurtarıcı ilan etmiş. Büyük kızının kaderini değiştirmek için elinden geleni yapmış ve boyun eğen abla figürü çok yakışmış drama.Tarikat tarafından pohpohlanan iyi bir şey yapmadığını ölüme karşı isyan eden kızı nedeniyle mi anladı yoksa babayı daha fazla görmezden gelemeyeceği zaman mı fark etti bilmiyorum ama psişik annemiz hiçte iyi bir anne profili çizmedi böyle hatunlar vardır elbet hayatta her dedikleri olsun her şeyi kendi bildikleri doğruda yönlendirmeye çalışan lütfen bu tür kişiliklerden uzak durunuz...
Çocuğuna her şeyi çok gören anne hayallerde bile kıza hayatı dar edebilmiştir.Bu filmde annenin adı rüyaları kabusa döndüren kadındır...
Filmin yarısından sonra filme dahil olan başlarda masada dördümüz tatile gidelim isteğinde öldü de haberi mi yok deyip bir jevas bien geri dönüşü yapmadım değil ama değilmiş...Meğerse ablamız boyun eğmekle meşgulmüş hastanede kardeşi olan hangi ablayı hangi inanış bu hale getiriyorsa a.q. yani ...
Kız tarikat uğruna yaşamdaki zevklerinden vazgeçiyor üstüne kardeşini ailesini özlemesi yasaklanıyor acı çektiriliyor baba karakterinden uzak tutuluyor düşünmez anlamaz yorumlamaz bir hal alıyor Türkiye'de de böyle tarikatlar bulunmaktadır ama tekrarlamak istiyorum büyük harflerle hiç bir şey insan varlığını yok sayacak bir inanışa rağbet göstermek düşünmekten yoksun kalmak kadar kötü değildir ...
NOT: Hastane sahneleri ameliyat sahneleri hastanın entübe bile edilmesi gerçek gibi olunca tadından yenmedi benim tarafımdan çok sevdim beğendim şimdide analizini yaptım tavsiye ettim...
3 yorum:
Mutlu sonla bitmedi aslında film.. Ben genelde filmleri bitmez diye düşünürüm. Yani bize gösterilen, bir yaşantının sadece belli bir kısmıdır. Ortalarda başlar ve yine ortalarda biter öncesi vardır ve film bittikden sonra biz görmesekde devam edecektir. Eğer bizim bıraktığımız yerde biterse bizim için film belki mutlu sonla bitmiştir. Ama bize gösterilen kısımdan ötesini düşünmeye dalarsak, pek mutlu değil.
Birde bu filmi hayatımda Yeşilçam Sinemasında izlemek.. Sanırım oranın ambiansında bi sıkıntı var. Ağlamaya pek müsait.
Mimledim seni!
:) güzel anlatım.sağol tavsiyen için ama keşke filmin sonu ile ilgili daha az şey söyleseydin :)
Yorum Gönder