7 Aralık 2010 Salı

Bir Deniz Kenarı...


Bir deniz kenarında...

Herkesin hayatı bir benzetmedir aslında örneği aslının bir kopyası fotokopi dolu hayatlardan sıyrılmışçasına yaşarken yinede... Benim hayatım bir yolculuk aslında uzaklara yapılan... Uzakların sadece harflerden ibaret olmadığı bir yaşamda. İşte bu yüzden yollar benim hayatımın bir parçası ben yollara aidim yollarda tenimde bir doku biz kopmadan mutlu olmadan yaşamaya alışık iki oluşumuz... Bizi ezip geçenlerle olgunlaşan bir fizyolojik yapı ürünü...

Sadece oksijen için değil havaya soluduğum içime çektiğim hava can versin diye değil bana ait olduğum dünyanın içine girmek için her defasında... Bir ağacın dalları gibiyim sanki aynı kaynaktan doğan farklı yerlerde son bulan hatta son bulmaya korkan... Budandıkça sevda akıyor kollarımdan...

Yollar bölüyor hayatlarımızı beni senden hep bir uzağa atıyor asfalt üzerine yazılan her bir taş taneciği kadar uzakken birbirimize bir adımın yol üstündeki halidir yakınlığımız... Sevdaya duraklar lazımdı 5 dakika zamanlarda nefes almak isteyen ama yinede nefesini tutup derine dalan ama kendini boğmaya çalışan... Artık ölümü kendi ellerimde hissediyorum acı kimseyle uzanmıyor bana. Bana uğrayan başkasından gelenler değil kendi tenimde yarattığım huzursuzlukta.

Ve artık ayağım suya değdiğinde düşünmek için fazla zaman yok gerekte yok artık tüm doğayı ve ağaçların dallarını atıyorum kendimden uzağa ve tenim ıslandıkça Azraillin solukları omuzlarımda biz beraber bir hayat gibiyiz sonumuzu bir deniz kenarında getirebiliriz...

Hiç yorum yok: