7 Aralık 2010 Salı

Mucizeler Prensesi...


Acının en yaşanılası hallerinde kalemim elimde kanlı sayfaları yalayıp geçiyor… İz bırakmak değil derdim izlerim bedenimde, ruhumdaki çiziklerde… Şimdi kendi kalemimle kendimi çiziyorum… Alıp ruhumu da gidiyorum, nereye bilmiyorum? Gidecek ne bir ana evi var ne bir taş taş üstünde kalmış baba ocağı… Alıp ruhumu gidiyorum şehirler dolambaç önümde yolları karışmış nereden nereye çıkılıyor bilinmiyor. Adresi soracağım… Nasıl gidilir diye bilen var mı nerden bilsinler onlar sadece bir durak gibi gelip geçtiler hayatımdan… Müsait bir yerde inecek var şoför bey, köşede bir yere bütün kötülüklerimizi kusup devam edelim yolumuza… Aynı güzergâhta hayat başkalarıyla kesiştiğinde ancak duraklarımda kalanlarla arkalarından bakmakla geçti hayat… Bir bardak su döküyorum belki bumerang misali dönersin diye seni beklerken dönen sadece acı hüzün keder… Bu sefer diyorum bu sefer uçurumun kenarında olmak bitirecek… Noktayı koyacak diyorum… Hayır diyor sen böyle güçsüz olmazsın diyor, ben böyle tanımadım, böyle tanıtılmadın sen mucizeler prensesim diyor… Mucizeler gerek bana iki gözyaşı hesabı yaparken damlalarımı sayacak makineler icat olunmadı… Ağırlaşıyorum iyice taş yerinde ağırdır evet ağırlık var geçmişim kambur sırtımda battıkça batıyorum gelecek bataklık artık çıkması imkansız… Karanlık çöküyor gözlerime ay doğmak istemiyor herkes gitmiş .biletini sadece gidiş bileti kesilmiş gidişler var dönüşler bizden yana değil. Dönüş yolu kapalı çığ düşmüş kapalı kalacak çıkmaz sokak işte bildiğin önünde uzanan… Ölüm kokan baharlar gelmiyor adına küresellik diyorlar sebebi ne olursa olsun baharlarımı benden çalanlara lanetler savuruyorum bir dalından kopan yaprağa yazılı isyanlarım… Bir rüzgâr esiyor savuruyor beni ve içimdeki çıtkırıldım duygular çatırdıyor ve sessizlik boğuyor beni ve sensizliğin içinde bir kasırga… Bir yerden MT bağırıyor ‘‘ bil ki tek kanadığını kırdığın bir kuşum ‘‘ ve kırık kanatlarımla önümde uçsuz bucaksız hayat diğer kanadımla yola devam nereye kadar… Acının bu en yaşanılası hallerinde…

Hiç yorum yok: