7 Aralık 2010 Salı

Sil Baştan...




Gözlerim kapanmış dünyadan dışlarcasına kendimi susturmak istemişim dışarıdaki çığlıkları. Hissetmekten kaçmışım, hayata dair ne varsa sıyırıp atmışım karalanmış bir sayfa gibi… Çevirip yeni sayfaya adamışım kendimi ‘‘sil baştan başlamak gerek’’ diyor ya sileceğimizi almışlar elimizden sayfalar koparıyorum geçmiş yazılı defterlerden… Yani bir sayfa arıyorum beklentilerimden umutlarımdan yaşamaktan yana karalayacağım… Yolların arasından akıp giden dur duraksız bir sevda bense duraklarda bekleyen bir manzara, yollar ayrılmış seçimlerden yana her şeyin bedeli var. Ödemek için durduğunda adımların senden yana oluyor sana inat geçen zamana karşı. Adımlarımızın bizi getirdiği yer burası son durak artık yanımda değil karşımdasın ve içini bu kadar net göremezdim yanımdayken ve biraz sonra sırt sırta verip başka ömürlere konuk olacağız. Her doğru kendinden çıkan sanrılarımız vardı iki ile ikiyi bir tek biz beşlerdik ve bu sorun değildi bir yanılışta olsa; sana geriden bakmanın adıydı aşk itiraf ediyorum…



Önümde yollar uzanıyor... Hesabı sorulmalı bir şeylerin içimdeki gelgitlerin hesabı ya da birden boşluğuna düşüşümün ve adına sensizlik diyişimin… Bu kavramı içime sindirmem lazım. Santim santim işledim yokluğunu içime hesaplarımı yollara yükledim. Bağrışlarım yankılarım bu yollarda soluklandı ve suskunluktu adı dar sokaklarda ayrılık kaçkınları aşk çıkmazlarındaydı… Suç vardı, suçla yargıç vardı yargılayan ve kendimden bertaraf ettiklerimi senden yana ellerime aldım ellerim ceplerimde yürürken… Apartmanlar vardı önümde göğe doğru yükselen ve diplerinden çöplerle beslenen aldım ellerime düşünmeden anıları senden kalan tek sayfaları burada dedim ayrılmak zamanı ve buruşturup attım yılların yaşanmışlığını arkama bakmadan bile kaçtım itiraf ediyorum…

Hiç yorum yok: